Çocuklarda Ağlama Krizleri

Yürümeye başlayan çocuk özerkliğinin ilk adımlarını atarken, kendisini dünyanın merkezinde görmekte, en küçük bir engellenmede büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktadır. Güçlü bir sahiplenme duygusu içinde her şey onundur, eşyalarını paylaşmak istemez. Yarım yamalak konuşur, duygularını kelimelere tam olarak dökemez ve insanların kendini anlamadığını düşünür.
Tüm bu sebepler duygularını kontrol etmekte zorlanan çocuğun kızgınlığının bir anda ağlama (öfke) nöbetine dönmesine sebep olur.
Ağlama nöbetleri, çocukların kendini nasıl ifade edeceklerini ve duygularını nasıl kontrol etmeleri gerektiğini bilemediği için yaptıkları davranışlardır. Belirli bir yaşa kadar normal sayılan ağlama nöbetleri, genellikle 1-3 yaş arası çocuklarda sıklıkla görülür.
0-18 aylık bebeğinizde de zaman zaman sinirlenme ve öfke görebilirsiniz. Bu dönemde bebeği en çok açlık, yüksek ses ve yorgunluk sinirlendirir, buna da ağlama ile tepki verirler.
Ancak 18 aylıktan (bazen 1 yaş) itibaren ağlama nöbetleri daha sık ve uzun sürebilir ve bu durumda ona nasıl davranacağınız konusunda kendinizi çaresiz hissedebilirsiniz.
Ağlama Nöbetlerini Tetikleyen Durumlar Nelerdir?
  • Uykusuzluk
  • Açlık, kan şekerinin düşmesine ve enerjisizliğe neden olabilir.
  • İstediklerinin yerine getirilmemesi. İstediği şeyleri sözlerle ve davranışlarla yeteri kadar ifade edemeyen çocuklar, istediklerini yaptırmak için en kısa yol olan “ağlamayı” tercih ederler.
  • İlgi çekme çabası. Çocuk normal zamanlarda anne ve babasından yeteri kadar ilgi göremiyor, ağladığı zamanlarda ilgi görüyorsa bir süre sonra bu durumu kullanmaya başlayacaktır
  • Gelişim geriliği veya bazı psikiyatrik sorunlarAğlama (öfke) nöbetlerinden kaçınmak için;∙ Çocuğunuzun öfke nöbetleri ne zaman, nerede, hangi durumlarda oluyor? Bunu tespit edin ve bunlardan uzak durmaya çalışın.∙ Çocuğa çok ani, hazır olmasına fırsat vermeden emir ve isteklerde bulunmayın. Çocuk parkında kaydıraktan kaymaya kendini kaptırmış çocuğunuza, hadi artık eve gidiyoruz demek yerine, 10 dakika daha kay, sonra eve gideceğiz demek daha doğru bir yaklaşımdır.∙ Çocuklar uykusuzluk, yorgunluk, açlık gibi durumlara tahammül edemezler. Bunlara özen göstermeniz çocuğu rahatlatacaktır.∙ Çocuklarınızın seçim yapmalarına imkan verin, doğrudan fikirlerinizi dikte etmeyin. Örneğin soğuk havada mont giymeden sokağa çıkmak isterse, ‘’bugün hangi montunu giymek  istersin’’ tarzı yaklaşmanız onu yumuşatacaktır.∙  Çocuğunuzun yaşına göre kapasitesini iyi bilin, onu zorlayacak ya da yapamayacağı isteklerde bulunmayın.∙ Çocuğunuzu eleştirmeyin, başka çocuklarla kıyaslamayın.

Bunu Paylaş :